KOZYATAĞI SÜMKO SİTESİNDE EVİNİZİ, OFİSİNİZİ SATMAK YA DA KİRALAMAK İÇİN İŞİN UZMANINI TUĞBA YILMAZ'ı ARAYIN...506 860 97 34...

19 Temmuz 2014 Cumartesi

SÜMKO SİTESİNDE Resim ve Çini Atölyesi


KOZYATAĞI SÜMKO SİTESİNDE SANAT ATÖLYEMİZ DE VAR :)

Nilüfer Hanım 2013 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Çini Ana Sanat Dalından mezun olmuş. Atölyesinde kendi çalışmalarını devam ettirirken aynı zamanda "hobi" ve "özel yetenek sınavları" için kurslar da vermektedir.

Atölye Nili'yi  ziyaret etmenizi tavsiye ederim...

Sümko Sitesi 
M4 Blok No:1/ B-1 Kozyatağı - Istanbul 
Tel : 0216 373 16 03 
GSM : 0532 311 47 00 
E-Mail :  
E-Mail : 
http://www.atolyenili.com/




13 Temmuz 2014 Pazar

Ofis Kiralamasında Metroya Yakın Yerler Ön Planda

İstanbul'da, ofis kiraları artıyor




İstanbul ofis piyasası son yıllarda yatırım açısından son derece önemli bir enstrüman haline geldi. Özellikle karma yatırımların gözde olduğu İstanbul'da, ofis kiralarının da günden güne artması dikkat çekiyor.
REIDIN Kıdemli Analisti Orhan Vatandaş, değişik ölçeklerde ve bölgelerde Kiralama işlemlerinin gerçekleştirildiğini belirterek, şunları söyledi: "2009 1. çeyrek başlangıçlı İstanbul Kira Değer Endeksi incelendiğinde, geçen 5 yıllık süreç içerisinde İstanbul geneli endeks değerinin üst fiyat segmentinde 112.70'e, alt fiyat segmentinde ise 118.41'e kadar ulaştığı görülüyor. Alt fiyat ofis segmentinde son 5 yıllık süreçte en çok artışının ise Kozyatağı bölgesinde yaşandığını görüyoruz. Özellikle yeni gelişen Metro ağlarına yakın bölgelerde kurulan yeni ofis bölgelerinin son dönemlerde İstanbul ofis pazarına dahil olmalarıyla birlikte, genel anlamda rekabet yaratarak bölgesel bazda endeks gelişim dinamiklerine ayrı bir ivme katabileceklerini söyleyebiliriz. 

Kaynak:Sabah 

26 Mayıs 2014 Pazartesi

DEPREM ÖNCESİNDE, ANINDA ve SONRASINDA NELER YAPMALIYIZ?

Deprem Öncesi Yapılması Gerekenler


(1) İlk olarak bir acil durum kiti hazırlamanız ve bir de yakınlarınızla iletişime geçebilmeniz için bir plan kurmanız gerekir. Deprem çantalarında neler olması gerektiğine alttaki görselden bakarak öğrenebilirsiniz, ya da isteğinize bağlı olarak hazır deprem çantalarını sipariş edebilirsiniz.


(2) Rafların duvarlara sıkı bir şekilde bağlı olduğundan emin olunuz.

(3) Büyük ya da ağır objeleri rafların en alt kısımlarına yerleştiriniz, böylece deprem esnasında bu objeler üzerinize düşmez.

(4) Cam gibi kırılabilecek objeleri dolapların en altına yerleştiriniz.

(5) Duvara asılan resimlerinizin ve aynalarınızın sağlam bir şekilde yerleştirildiğinden ve yatak, kanepe ya da insanların oturabileceği yerlerden uzak olduğundan emin olunuz.

(6) Yanma riski taşıyan elektrik kabloların ve gaz bağlantıların düzgün olduğundan emin olunuz, Tamir edilmeleri şart ise için tek başınıza çalışmaya kalkışmayınız ve gerekirse bir uzman çağrınız.

(7) Olası gaz ya da su sızıntısı için esnek boruları tercih ediniz, çünkü bunlar kırılmaya daha dayanıklıdırlar.

(8) Su ısıtıcının, buzdolabın, ocağın ve gaz bağlantısı olan cihazların duvara ve yere bağlı ve sabit olduğundan emin olunuz.

(9) Tavanda ve temelde derin çatlaklar varsa tamir ettiriniz. Bir uzmandan yapıyla ilgili strüktürel kusurların olup olmadığı konusunda bilgiler alınız.

(10) Yanabilme özelliğine sahip ürünleri kilitleri olan dolapların içerisinde tutunuz.

(11) Kaldığınız yerde güvenli yerleri belirleyin. Bunlar iç duvarlar ya da dayanıklı masalar olabilir. Bu yerleri aklınızda daima bulundurunuz.

(12) Gerekirse yakınlarınızla antrenmanlar yapabilirsiniz. Masaların altına girdiğiniz zaman tutunun. Bu “Çök, Kapan ve Tutun” tekniği olarak bilinir (Drop, Cover & Hold On).


Deprem Sırasında Yapılması Gerekenler

Eğilin, saklanın ve tutunun. Fazla hareket etmeyiniz ve eğer kapalı bir alandaysanız, sallanma geçene kadar orada durunuz, böylece ne zaman çıkmanın güvenilir olduğunu öğrenebilirsiniz.

Eğer Bir Yapının İçindeyseniz;

(1) Demin de söylediğimiz gibi eğilin, saklanın ve tutunun. Eğer yakınınızda bir masa yoksa o zaman yapının kenarına gidin, eğilin ve kollarınızla yüzünüzü ve başınızı koruyun.

(2) Camdan, pencerelerden, dış kapılardan, duvarlardan ve düşebilecek her şeyden uzak durunuz.

(3) Eğer bir yataktaysanız, orada kalın ve başınızı bir yastıkla koruyun. Eğer üzerinize düşebilecek ağır bir şey varsa (mesela tepenizde bulunan aydınlatma fikstürü gibi) o zaman daha güvenilir bir alana gidiniz.

(4) Dayanıklı olup olmadığından emin olmadığınız kapılardan geçmeyiniz. Kapıların olduğu alanlar genellikle dayanıklı değildir ve korunmak için de ideal yerler değildir.

(5) Dışarı çıkmanın güvenilir olduğu bir zamana kadar içeride kalınız ve sallantının bitmesini bekleyiniz. Yapı sallanırken dışarıya çıkmayınız. Araştırmalar gösteriyor ki birçok insanın yaralanmasının sebebi yapıda farklı bölgelere yöneldikleri ya da çıktıkları içindir.

(6) Asansörleri kullanmayınız. Olası bir elektrik kesintisiyle içeride hapsolabilir ya da sert bir düşüş yaşayabilirsiniz."Tam zemine çarpacakken zıplayıp kurtulurum" gibi bir düşünceye hareket etmeyiniz ve asansörlerden her türlü uzak durunuz.

(7) Elektrik kesintisinin yaşanabileceğini ve yangın alarmının da devreye girebileceğini unutmayınız.


Eğer Dışarıdaysanız;

(1) Yapılardan, sokak lambalarından ve elektrik kablolarından uzak duracak şekilde yerinizden kıpırdamayınız ve korunmak için bir yapıya girmeyiniz.

(2) Sanılanın aksine yapının dışında bulunmak da tehlikelidir. Riskli alanlar yapıların girişleri ve dış duvarına yakın olan yerlerdir. 1933 Long Beach depreminde hayatını kaybeden insanların birçoğu yapıdan dışarıya koşmalarıyla beraber üzerlerine devrilen duvarlardan ve yapıdan düşen parçalardan (pencere, duvar, eşya vs) dolayı hayatlarını kaybettiler. Deprem sırasında yerin hareketinden dolayı yaşanılan ölüm ve yaralanma olayları ise nadirdir.


Eğer Hareket Eden Bir Aracın İçindeyseniz;

(1) Yapılardan, ağaçlardan ve elektrik kablolarından uzak duracak bir şekilde aracınızın içerisinde kalınız.

(2) Deprem bitince dikkatli bir şekilde yolunuza devam ediniz. Deprem sırasında hasar gören yollardan, köprülerden ve rampalardan uzak durunuz.


Eğer Enkaz Altındaysanız;

(1) Etrafı görebilmek için kibrit yakmayınız. Yanlışlıkla kendinizi yakabilirsiniz.

(2) Fazla hareket etmemeye dikkat ediniz ve tozun yükselmesine sebep olmayınız. Bu şekilde üzerinize daha fazla ağırlık katacak şeylerin düşmesini ve nefesinizin tutulmasını engellemiş olursunuz. 

(3) Ağzınızı bir şeyle örtünüz.

(4) Kurtarma ekibin sizi tespit edebilmesi için bir boruya ya da ses çıkarabilecek bir şeye vurun, bu vurma eylemini fazla hareket etmeden ve bir şeylerin düşmesine sebep vermeden yapınız. Yanınızda bir ıslık varsa onu kullanınız. Bağırınca size tehlikeli gelebilecek derecede toz yutabilme riskiniz var ancak demin sayılanların hiçbirini yapamıyorsanız bağırmak da bir alternatiftir.

(5) Arama-Kurtarma konusunda uzman kişiler gelene kadar enkaz altındaki sevdiklerinizi arayıp çıkarmak isteyebilirsiniz, ancak unutmayınız ki bastığınız yerlerin altında başka insanlar da olabileceği için ağırlık oluşturup birisinin hayatını kurtarırken bir başkasının ölümüne de sebep olabilirsiniz.


Deprem Sonrasında Yapılması Gerekenler

(1) Deprem durunca, çevrenizi kontrol ederek hareket etmenin güvenilir olup olmadığından emin olun. Fırsatınız varsa da yapıdan çıkın.

(2) Deprem sonrasında gelecek dalgalanmaları unutmayınız. Bunlar ana depreme oranla daha az şiddete sahiptir ama yine de ana depremin oluşturduğu zayıflıkları yıkabilecek kadar güçlü olabilirler. Bunlar ana depremden sonra ilk saatler, günler, haftalar ve hatta aylar içerisinde bile yaşanabilir.

(3) Yaralı insanlara yardım etmeye çalışınız. Ağır yaralı insanları yerinden fazla oynatmamaya çalışınız ve yardım için bekleyiniz, fakat acil bir durum söz konusuysa onları kurtarabilirsiniz (örneğin o esna bir çökme yaşanabilir ve kişiyi kurtarmanız gerekebilir).

(4) Bir deprem sonrasında en tehlikeli şeylerden birisi de yangının olmasıdır. Mümkünse küçük boyutta ateşleri söndürmeye çalışınız.

(5) En son durumlar hakkında önemli bilgiler edinebilmek için bir radyo ya da televizyon bulmaya çalışınız.

(6) Denize yakın yerlerde yaşıyorsanız, olası tsunamilere dikkat ediniz ve buradan uzaklaşınız.

(7) Telefonu sadece acil durumlar için kullanınız.

(8) Eviniz artık güvenli değilse ve yakınlarda insanların kalabileceği güvenli bir barınak ya da yapı varsa oraya gidiniz.

(9) Yardımınıza ihtiyaç duyulmadığı zamanlarda zarar görmüş yapılardan uzak durmaya çalışınız. Otoriteler güvenli olduğunu söyledikleri zaman evinize dönebilirsiniz.

(10) Aracınızı kullanırken dikkat ediniz ve eğer geceyse sokak ışıklarının sönme olasılığını göz önünde bulundurunuz.

(11) Evinize döndüğünüz zaman dolapları açınca dikkatli olunuz.

(12) Kırılmış objelerin size zarar vermemesi için uzun bir pantolon, uzun kollu bir üstlük, sağlam ayakkabılar ve mümkünse eldivenler giymeye çalışınız.

(13) Eğer yere ilaçlar ya da yanabilecek sıvılar dökülmüşse onları hemen temizleyiniz. Gaz sızıntısının ya da bir tür kimyasalın kokusunu alıyorsanız o zaman alanı terk ediniz.

(14) Şömine varsa orayı inceleyiniz. Fark edilmeyen hasarlar bir yangına sebep olabilir.

(15) Beyaz eşyalarınızı kontrol ediniz.

(16) Gaz sızıntısı tespit ettiyseniz, camınızı açık bırakıp binayı terk ediniz. Ana gazı kapatabiliyorsanız kapatın ve telefonla uzman kimselere ulaşmaya çalışın. Eğer gazı kapattıysanız, o zaman ancak bir uzman tarafından geri açılması gerekir.

(17) Elektrikle çalışan sistemlerde hasar olup olmadığını kontrol ediniz. Eğer bir hasar tespit ettiyseniz o zaman elektriği ana yerden kapatınız. Eğer şalterleri kapatabilmek için sulu bir alandan geçmeniz gerekiyorsa o zaman birkaç tavsiye için önce bir elektrikçiyi arayınız.

(18) Su tesisatında bir sorun var mı kontrol ediniz. Eğer bir sorun tespit ederseniz o zaman su firmasını arayınız. Su sorunu nerede mevcut ise ona bağlı olan şeyleri kullanmayınız (örneğin, tuvalet ya da musluk).



KAYNAK: www.evrimagaci.org

21 Ocak 2014 Salı

Yeşil bina nedir? Avantajları nelerdir?

Yeşil bina nedir? Avantajları nelerdir? 

Türkiye'de yeşil binaların önemi giderek artıyor. Enerji tüketimini önemli ölçüde azaltan doğa dostu binalar, temiz çevre ve konforlu bir yaşam alanı sunması nedeniyle de dikkat çekiyor. 
Türkiye'de yeşil binaların sayısı her geçen gün artıyor. Peki tüm dünyada yaygınlaşan ve son yıllarda Türkiye'de de sayıları giderek artan, sürdürülebilir, ekolojik, yeşil, çevre dostu gibi pek çok isim altında karşımıza çıkan doğayla uyumlu yapılar niye bu kadar önemli?

Çünkü küresel ısınma, susuzluk, çevre kirliliği ve doğal kaynakların hızla tüketilmesi; çevre dostu binaların yapılmasını zorunlu hale getiriyor.

Uzmanlara göre, küresel ısınmaya yol açan karbonunun yüzde 40'ı konutlardan çıkıyor. Suyun yüzde 12'sinin, elektriğin yüzde 71'inin konutlarda tüketildiği ve atıkların ise yüzde 65'inin konutlardan kaynaklandığı da hesaba katılınca yeşil binaların lüks değil, bir zorunluluk olduğu daha iyi anlaşılıyor.

Yapılan araştırmalar yeşil binaların önemini rakamlarla ortaya koyuyor. Buna göre; binaların yeşil veya çevreci olarak nitelendirilen kriterlere uygun inşa edilmesiyle enerji tüketiminde yüzde 24 ila 50, su tüketiminde yüzde 40, karbon salınımında yüzde 33 ila 39, atıklarda ise yüzde 70'e varan oranda düşüş sağlanıyor. 



Enerjiyi az harcıyor, doğayı koruyor

Sürdürülebilir bina olarak da bilinen yeşil binalar, tasarımda, inşaatta, işletmede çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyen, enerjiyi ve suyu daha az harcayan, kaynakları ve malzemeleri daha verimli kullanan binalar olarak tarif ediliyor.

Geleneksel yöntemlerle inşa edilen binalar, üretilen enerjinin yüzde 70'ini, su kaynaklarının yüzde 17'sini, kesilen ağaçların yüzde 25'ini tüketirken karbondioksit emisyonunun da yüzde 33'üne neden oluyor. Geleneksel binalarda sadece yüzde 5 oranında geri dönüşümlü malzeme kullanılıyor.

Yeşil binaların sağladığı diğer avantajlar ise şöyle sıralanıyor:

• Yapım aşamasında doğal çevre tahribatının en aza indirilmesi
• Atık malzemelerden dönüştürülerek üretilen yapı malzemelerinin kullanılması
• Hafriyat ile ortaya çıkan atık malzemenin değerlendirmeye alınması
• Yeşil çatı uygulaması ile yağmur sularının arındırılması
• Yağmur sularının kullanımı ile kanalizasyon sisteminin yükünü azaltma
• Az su tüketen bitki ve ağaçlar ile peyzaj yapılması
• Doğal ışıktan yararlanma
• Etkili yalıtım sistemleri ile enerji tasarrufunun sağlanması, ses ve ısı yalıtımının oluşturulması
• Karbondioksit salınımının azaltılması
• Az su tüketen armatürlerin kullanılması
• Binada tüketilen atık suyun arıtılması ve sulama amaçlı kullanılması
• Güneş enerjisi, rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması.

Yerli sertifika 2014'te hazır

İnşaatların yeşil bina olarak kabul edilmesi için, bütün dünyada kabul edilen çevre dostu bir sertifikaya sahip olması gerekiyor. Türkiye'de de özellikle binalar için LEED ve BREEAM gibi sertifika sistemleri kullanılıyor. Bu sertifikalar; binada enerji ve su kullanım düzeyi ve biçiminden, inşaatın yalıtımına, karbondioksit salınımı ve binanın toplu taşıma ulaşımına yakınlığına, bisiklet parkına kadar onlarca kriter dikkate alınarak veriliyor.

Türkiye'de de yerli yeşil bina sertifikasına yönelik çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Yabancı sertifikalara alternatif olacak Ulusal Yeşil Bina Sertifikası'nın 2014'te hayata geçirilmesi planlanıyor.

19 Ocak 2014 Pazar

KONUT ALIRKEN NET BRÜT FARKINA DİKKAT EDİN !


KONUT ALIRKEN NET BRÜT FARKINA DİKKAT EDİN !

100 metrekare bir ev satın aldınız. Peki eviniz gerçekten 100 metrekare mi? 

Bu tür kötü bir sürprizle karşılaşmak istemeyenler için net ve brüt metrekarenin ne demek olduğunu araştırdık. 

Net ve brüt metrekare farkı ev alan vatandaşların karşılaştığı en büyük sorunlar arasında yer alıyor. Projede görülen metrekare ile evin gerçek metrekaresinin birbirinden çok farklı olduğu durumlarla sıkça karşılaşılıyor. Bunun sonucunda mağdur olan vatandaşlar da büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor. Ancak gayrimenkul uzmanları sıkça yaşanan bu soruna karşı tüketicinin ev alırken bilinçli ve dikkatli davranarak kendisini koruyabileceğini vurguluyor. Tüketicilerin konut alırken bazı soruları sorması gerektiğine işaret eden uzmanlar, bazı uyarılarda bulunarak: “Birçok firma asansör boşluğu, havalandırma, baca boşlukları, sosyal donatı alanları ve hatta otoparkları da brüt metrekareye dahil ederek satış yapıyor. Hal böyle olunca da, net-brüt alan farkı çok açılıyor. Örnek vermek gerekirse; brüt alanı 130 metrekare olan bir konutu, “En az 110 metrekare olur” diye düşünen tüketici, teslim sırasında net alanın 90 metrekareye kadar düştüğünü görebiliyor. Bu durum şaşırtıcı olsa da konut alıcıları bu tür bir sıkıntıyla karşı karşıya kalabiliyor. Bu gibi durumlarda hayal kırıklığına uğramak istemeyen müşteri, konut alırken hassas davranmalı, ‘alacağım konutun brüt alanı, net alanı kaç metrekare? Ben kaç metrekare süpüreceğim? Net ve brüt alana neler dahil? gibi soruları mutlaka sorması gerekiyor” diyor. 

Net ve brüt metrekare ne demektir?

Bilgi sahibi olmasının da büyük önem taşıdığı net ve brüt metrekare konusunda farklı tanımlamalar kullanılsa da aslında anlaşılır bir tanım ortaya koymanın mümkün olduğunu söyleyen uzmanlar, şu açıklamayı yapıyor: “Bir dairenin net metrekaresi demek; o dairenin zeminine döşenebilecek ıslak zeminlerin ya da halıların ya da parkelerin, kısacası daire içinde yaşanabilecek, ayağınızı basabileceğiniz alanların büyüklüğüdür.” Kimi projelerde brüt metrekare 80 metrekare iken, o dairenin net büyüklüğü teras ve balkonu çıkardığınızda 50 ya da 60 metrekareye kadar düşebiliyor. 
“Brüt alan ise; bir binanın herhangi bir katındaki dairelerden birinin o katta kapladığı toplam alanın büyüklüğüdür. Brüt metrekare hesabına daire içindeki balkon, duvarların iz düşüm olarak yarattığı alanlar, hatta kimi projelerde o dairenin kullanımındaki teraslar da dahil ediliyor. Baca boşlukları, varsa atık sistemi boşlukları da brüt metrekare alanına ekleniyor.”

16 Ocak 2014 Perşembe

KİŞİSEL BAKIM, MAKYAJ, SAAT, PARFÜM VE DAHA PEK ÇOK ÜRÜN İÇİN "KOOPCHA" YETER ...


İnternet'ten alışveriş yapmak her ne kadar yaygınlaşsa da hepimizin içinde bir tereddüt oluyor. 
Bu konuda güvenilir firma ve markalarla çalışmaya özen gösteriyoruz. 
Şimdi size bir marka önereceğim adı, "KOOPCHA" ... 

Aşağıdaki linkten internet sitesine girip, çeşit çeşit ürünlere ulaşabilirsiniz. 

Tuğba Hanım "Koopcha" da nereden çıktı diyenler olabilir. 
Cevap: Koopcha'nın yönetim ofisi Sümko Sitesinde....
Yani "Koopcha " komşumuz :)




15 Ocak 2014 Çarşamba

DOĞALGAZ FATURANIZI NASIL DÜŞÜREBİLİRSİNİZ?

Doğal gaz faturanızı nasıl düşürürsünüz?

"Doğal gaz tüketiminin arttığı kış aylarında vatandaşlar da faturaları nasıl ödeyeceklerini kara kara düşünmeye başladı. Peki soğuk bir sürprizle karşılaşmak istemiyorsanız doğal gaz faturanızı düşürmenin yollarını öğrenmek ister misiniz? İşte size doğal gazı en tasarruflu kullanmanın yöntemleri. 

Soğuk havalar doğal gaz tüketiminin artmasına neden olurken, yüksek faturalar da vatandaşın kabusu oluyor. Uzmanlar ise aileler için büyük bir yük oluşturan doğal gaz faturalarını düşürmenin mümkün olduğunu vurguluyor. Akılcı bir tüketimle doğal gazı çok daha ucuza ve ekonomik kullanmanın mümkün olduğunu belirten uzmanlar, tasarruf yapabilmek için gerekli olan en temel unsurun yalıtım olduğuna işaret ederek, “Ülkemizde yalıtımsız binalar yüzünden doğal gaz tüketiminde rekor kırıyoruz. Oysa enerjisinin yüzde 75'ini ithal eden ülkemizin tüketim rekorlarına değil yalıtımlı binalara ihtiyacı var. Enerji kaybını ısı yalıtımı ile yüzde 50 azaltmak mümkün. Yalıtım levhasının kalınlığı arttıkça verimlilik de o oranda artıyor. Yani hem aile bütçesi hem de ülke ekonomisi için yalıtım şart” diye konuşuyor. 

Uzmanlar yalıtımın yanı sıra doğal gazdan tasarruf sağlayacak ve faturaları düşürecek bazı basit ama etkili yöntemlerle de vatandaşın bu kışı rahat geçirmesinin mümkün olduğunu belirtiyor. 



Doğal gaz faturasını düşürmenin yolları nelerdir? 

• Doğal gazdan tasarruf etmenin en etkili yolu evinizi ve binanızı yalıtım yaptırmaktır. Isı yalıtımı binalarda gerek doğalgaz gerekse elektrik faturalarında yüzde 50 tasarruf sağlıyor. Hatta yalıtım kalınlığı arttıkça yüzde 70'lere varan tasarruf yapmak mümkün oluyor. 

• Kombinize ısıyı en elverişli şekilde ayarlayabileceğiniz ısı termostatları taktırmanız da gazdan önemli ölçüde tasarruf etmenizi sağlar. 

• Kışa girmeden radyatörlerinizin havasını almayı ihmal etmeyin. Ayrıca radyatörler de temiz tutulmalıdır. Böylece tozların ısıyı emmesini önlemiş olursunuz. 

• Pencerelerin izolasyonlu olması da ısı tasarrufu sağlar. Çift camlı ısıcam kullanarak kışın yüzde 50'ye yakın tasarruf yapabilirsiniz. Ya da mevcut izolesiz kapı ve pencerelerin kenarlarındaki boşlukları sünger veya filtre ile kaplayabilirsiniz. 

• Güney cephesindeki pencerelerden gündüzleri güneş girmesi sağlanmalı. Geceleri ise bu pencereleri panjur, perde ve rüzgarlık ile kapatılmalıdır. Böylece ısı kaybını önlemiş olursunuz ancak perdenin radyatörü örtmemesine dikkat etmelisiniz. 

• Kombiyi devamlı kapatıp açmak yerine sürekli olarak açık tutun ve en kısık ayarda sabitleyin. Düşük ayarda sürekli çalışan kombiler, sık sık açılıp-kapanan kombilerden daha az doğal gaz tüketir. Ancak evden uzun süre uzak kalacaksanız kombiyi tamamen kapatmalısınız. 

• Radyatörlerin üstlerini ve önlerini estetik amaçla kapatılmamalı, mobilya, perde ve eşyalarla engellenmemelidir. Radyatör arkaları ise ısı kaybının yaşandığı bölümlerdendir. Gerekirse arkalarına folyolu levha yerleştirebilirsiniz. 

• Kullanmadığınız odaların radyatörlerini açmayın. Ayrıca evinizdeki normalde ısıtılmayan tuvalet ve hol gibi bölümlerin kapılarını daima kapalı tutun. Zorunluluk olmadıkça bu kapıları açık bırakmayın. 

• Odaları havalandırmak için pencereler uzun süre açık bırakmayın. 

• Su ısıtırken israftan kaçınmak için su sıcaklığını maksimum 50 derecede tutun. 

• Kısa bir süre için su ihtiyacınız varsa sıcak su musluğuna dokunmayıp, soğuk suyla idare etmenizi tavsiye ediyoruz. Ayrıca duş sürelerinizi de kısa tutmanız ciddi kar ettirecektir. 

• Bulaşık makinenizi tam dolu olarak çalıştırmalısınız. 

• Ocak alevinin tencere tabanından dışarıya taşmamasına dikkat edilmeli. Tencerenin kenarlarından taşan alevler boşa harcadığınız yakıt demektir. Yemek pişirirken de düdüklü tencere kullanmalısınız. Böylece hem enerji tasarrufu sağlamış hem de yiyeceklerin besin değerini korumuş olursunuz. 

• Radyatörlerin üzerine su kabı koyarak buharla evi nemlendirmek de ısıyı daha verimli kullanmanızı sağlar. 

• İmkanınız varsa diğer kombilere göre yüzde 15-20 tasarruf sağlayan yoğuşmalı kombi kullanmalısınız. 

• Kombinizin bakımını her yıl yaptırmayı da ihmal etmeyin! 

• Kış aylarında kalın kıyafetler giymek de ısınmanızda enerji tasarrufu açısından önemli ölçüde katkı sağlar." *




http://www.remax.com.tr/emlak-haberleri/327/Dogal-gaz-faturanizi-nasil-dusurursunuz-.htm

adresinden alıntıdır.


KAR MANZARALI SÜMKO

KAR MANZARALI SÜMKO

SÜMKODAN KAR MANZARALARI

SÜMKODAN KAR MANZARALARI

Sümko Sitesini Nereden Biliyorsunuz??

GAYRİMENKUL DANIŞMANINIZ TUĞBA YILMAZ...506 860 97 34...

SÜMKO KAR

SÜMKO KAR

MUTLU YILLAR

MUTLU YILLAR
2013

SÜMKO DA KIŞ

SÜMKO DA KARLI YOLLAR

SÜMKO DA KARLI YOLLAR